Astroloji Tarihi

 Astroloji ilmi insan tarihi kadar eski bir ilimdir. Bütün uygarlıklar için güneşin ve ayın hareketleri, yıldızların konumları önemliydi. Hz. Muhammed e gelen ilk emir Alak suresi ’nin  1.ayeti

‘’ Yaratan Rabbinin adıyla oku! ‘’dur.

Yaradanın bizden istediği verdiği aklı ve kalbi kullanmamızdır. Bunun için okumak gelişmek ilerlemek ve yaradanın görmek istediği müminler olabilmek gerekir. Okuyan öğrenen insan yaradılışını, dünyaya neden geldiğini, dünyadaki amacını, tekrar yaradana dönüşünü, kıssaca insan kendi kullanım kılavuzunu öğrenir. Kullarına öncülük etmeleri için Allah tüm peygamberlerini pek çok ilimle donatmıştır. Hz. İdris’in ilimlerinden bazıları ise fen, tıp, astronomi ve astrolojidir. Kendisi burçların ve yıldızların, insanları ve yeryüzünü nasıl etkilediğini ve bunun önemini anlatmıştır. Hz.İdris in bu mucizesi yani yıldız ilmi veya burçlar ilmi o çağlarda Babiller tarafından mevcut veriler ışığında düzenlenmiş ve genişletilmiştir. Daha sonra bu ilim Mısırlılar, Hintliler, Çinliler, Yunanlılar ve Romalılara geçmiştir. Her kültür kendi efsanelerini kurgulamış antik yunan mitolojisindeki Hermes ve antik mısır mitolojisindeki Thot un Hz. İdris’den esinlenerek oluşturdukları mitolojik karakterlerdir. Zamanla Astroloji Araplar ve İslam âlemine de geçti bununla birlikte sadece Asyada ya da Avrupada yayılmamış Amerikada da yayılmıştır. Maya uygarlığı da astrolojiyi kullanmıştır. Ortaçağ Avrupasında ise tıp fakültesi okuyan her öğrenci astroloji eğitimi de almak zorundaydı. Her uygarlık bu ilmi araştırmalarıyla daha da ilerletti. Pek çok İslam düşünürü de, incelemeleri sonucunda varlığın var oluşunda burçların ve yıldızların rolünü, çeşitli kitaplarda anlatmışlardır. Kur’an-ı Kerimde yıldızlarla ilgili 60 fazla ayet vardır. Yaradan tarafından insanların hizmetine verilmiş bu ilim, günümüzde ilerleyen bir ilim olmaya devam etmektedir. Gereken değerini bulmuş ve dünyada pek çok ülkede üniversitelere bölüm olarak girmiştir.